Sizlerden aldığımız güç ile YUVA olarak, imkanları kısıtlı olan çocuklarımıza, yani yarınımızda bizlere bakacak olan doktorlara, bizleri savunacak olan avukatlara, bizleri koruyacak olan polislere, torunlarımızı okutacak olan öğretmenlere, belki de gelinlerimize yada damatlarımıza, aslında KENDİ GELECEĞİMİZE destek oluyoruz.
Bu inanç ve amaçla, YUVA olarak ailesi geçimini asgari ücretle sağlayan ya da anne ve babası işsiz olan, okul öncesinden üniversiteye kadar olan eğitim hayatının her noktasındaki öğrencilerimizin tüm eğitim masraflarını (bilgisayar, kitap, kırtasiye, giyim, barınma, maddi destek) karşılayarak kaliteli eğitimi olabildiğince çok çocuğumuza ulaştırmayı hedefliyoruz.
Haydi, sen de destek ol, eğitim desteği alan bir çocuğumuz ile
KENDİ GELECEĞİMİZE UMUT OLALIM!
Çocuklarımızın bugünkü nüfusumuzun yaklaşık %27’sini oluştururken, geleceğimizin tamamını oluşturduklarını gözden kaçırmamalıyız.
Maria Montessori’nin dediği gibi;
“Çocuk evrenseldir, bütün çağlarda var olmuştur ve zamanın sonuna dek var olacaktır. Tarih öncesi çocuğu, orta çağ çocuğu diye bir şey yoktur. Gerçekte tek bir çocuk vardır. Bütün çağların, bütün ırkların çocuğu, törelerin varisi, kültürün temel taşı, tarihi kuşaktan kuşağa aktaran ve barışın yolunu açan çocuk.”
“Çocuk, insanlığın UMUDU ve teminatıdır.” Ve kendimizden geriye bıraktığımız dünyadaki tek iz çocuklarımızdır.
Çocuklarımız, geleceğin toplumunu oluşturacak ve gelecekte insanlığı yönlendirecek olan bireylerdir. Çocuğu anlamak, onu geleceğe daha iyi hazırlamak ve dolayısıyla geleceğin toplumunu şekillendirmek demektir. Bu da ancak eğitimle gerçekleşir; çünkü eğitim birinin aktardığı sözleri dinlemekten ziyade, yaşamın kendisidir, hayatı tüm duyularımızla ve ruhumuzla deneyimleyebilmektir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi;
"Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.”
Çocuklarımıza okumayı ve yazmayı öğretmek yeterli değildir, dünya için iyi vatandaşlar olmayı öğretmemiz gerekir. Bunun da en iyi yolu onları mutlu etmekten geçmektedir.
Einstein’in dediği gibi;
“Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler hiçtir.”
Eğitim bilgelikle ekmek, sabırla da biçmektir. Eğitimle çocuklarımıza sihirli kanatlar veririz, bu sihirli kanatların yol göstericiliği sayesinde varmak istedikleri yerlere, aslında mutluluğa ulaşırlar. Bugünün mutlu çocukları; yarının düşünen, soran, sorgulayan, algılayan, yorumlayan ve duyumsayan yetişkinleri demektir.
Haim Ginot’un dediği gibi;
“Çocuklar yaş çimento gibidir, üzerlerine ne düşse iz bırakır.”